1972 yılında Mersin Anamur’da doğdu.
1996 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu.
Üç ödülü bulunan sanatçı, yedi kişisel sergi açtı ve yirminin üzerinde yarışmalı sergide eserleri yer aldı.
Ödüller
1996- Anıtkabir Derneği Ulusal Cumhuriyetimiz ve Atatürk Konulu Ulusal Resim Yarışması Üçüncülük Ödülü - Ankara
2009- Gaziantep Öğretmenevi Kültür Etkinlikleri Kapsamı Resim Yarışması İkincilik Ödülü - Gaziantep
2011- Yunus Emre Ulusal Resim Yarışması Mansiyon Ödülü – Eskişehir
Kişisel Sergiler
1999- Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisi - Eskişehir
2011- Gaziantep B.Ş.Beled.Onat Kutlar Sergi Salonu - Gaziantep
2012- Sanko Sanat Galerisi – Gaziantep
2013-Ziraat Bankası Mithatpaşa Sanat Galerisi – Ankara
2014- Sanko Sanat Galerisi – Gaziantep
2017- Ellenart Sanat Galerisi – İstanbul
2020- Grup Sanat Galerisi – Ankara
Uluslararası Sergi ve Çalıştaylar
1996- HabitatIı Uluslararası Çevre Konulu Resim Yarışması Sergileme -Londra
2015- Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 30.Yıl Bahar Buluşmaları
2015- 7.Uluslararası Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi
2015- 25.Artist İstanbul Sanat Fuarı
2016- 1.Uluslararası Thessoloniki Sanat Fuarı Selanik- Yunanistan
2016- 7.Tepebaşı Belediyesi Ulusal Sanat Çalıştayı
2016- Kapari Otel 2.Uluslararası Sanat Çalıştayı- Alaçatı
2016- Xxııı. Internatıonal Colony Of Art Kıcevo– Makedonya Çalıştayı
2016- 3.Artoros Sanat Çalıştayı- İbradı- Antalya
2016- Alarmart Sanat Grubu ‘’Petites Choses’’ 20x20cm Sergisi Galerie Art’et Miss Paris- Fransa
2017- 2.Türkoğlu Belediyesi Uluslararası Sanat Çalıştayı
2017- Efeler Belediyesi 2.Uluslararası Sanat Çalıştayı– Aydın
2017- Süleymanpaşa Belediyesi 4.Bisanthe Uluslararası Plastik Sanatlar Çalıştay
2018- Türkoğlu Belediyesi 3.Uluslararası Sanat Çalıştayı
2018- 4.Çağdaş Sanat Fuarı Artankara
2018- 27.Internatıonal Workshop Art-Suıt Galery-Bodrum
2020- Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Mimarlık, Tasarım Ve Güzel Sanatlar Fakültesi Uluslararası Online Ustalarla Buluşma Sergisi
''Resimlerinde saf bir doğa severliğin yanı sıra, metafizik düşünce ve arınmacı doğu felsefesinin izlerini görebildiğim sanatçı Hüseyin Yıldırım; resimlerinde yoğun olarak yaşadığı düşsel oluşum süreçlerinin izlerini yansıtıyor. Estetik heyecanlarını, coşku ve duyumsamalarını, seçtiği evrensel sembollerle resimlerine taşıyor, kendi düş dünyasını kurguluyor. “Düşlüyorum” ismini verdiği resimlerinde ‘kadın ,deniz, lotus çiçeği, kelebek, ay ve güneş, antik yapılar’ gibi anonim imgeleri usta bir görüntü yönetmeninin gözünden bir film sahnesi gibi işleyerek izleyiciye sunuyor. İzleyici olarak size sunulan bir sahneyi izlerken diğer sahnelerin içine dahil olup kendi düşlerinizi yaşamaya başlıyorsunuz. Schopenhauer'a göre; Dante'nin büyüklüğü, düş gerçekliğini çok iyi bilmesinden kaynaklanır. Çünkü sanatçı; düşte yaptığını uyanıkken de yapabilendir. Kendi düşlerini kusursuz imge ve sembollerle anlatmak bir sanatçı için temel başarı ölçüsü iken, izleyiciyi bu düşlerin gönüllü yaşayıcısı haline getirmek ise başarı üstüdür.
Yıldırım’ın resimlerinde düşlerin ortak mekanı, tonal zenginlikte soğuk ve sıcak gri mavilerin, yeşillerin, turkuazların içinden boyutlanan, deniz ve dağ atmosferidir. Resim yüzeyi , çoğu zaman dağların üzerinden, gökyüzünün derinliklerinden doğan büyüleyici gün ışığı ile aydınlanır. Bazen de gün batımı kızıllığı ile yıkanır her şey usulca. Bir körfez Akdeniz’inden başlayıp, Toros'ların yumuşak sırtlarına uzanan, çocukluğun, ilk gençliğin geçtiği coğrafyanın bilinçaltına atılmış bir özlem yolculuğudur. Resimlerinde her şey yansıyarak suya dönüşür. Deniz yüzeyinde bulunan imgeler tek boyutlu algılamayı kabul etmeyen, farklı bakış açılarıyla oluşturulmuş, farklı mekan katmanlarında buluşur. Nesnel açıdan görülmesi mümkün olamayan olaylar yeni bir gerçeklikte ve fantastik bir kurgu ile eş zamanlı olarak izleyicinin gözü ile buluşur. Düşsel kurguların ana kahramanı, denizde nimfe gibi, nurani-gizemli bir ışığın içinden doğan kadın figürüdür. Çoğunlukla bedeninin yarısı suyun içinde, masum, hatta biraz hüzünlü ikonik bir duruşla, yüzü belli belirsiz, giderek uzaklaşan kadın figürleri, farklı kimliklerin sembolleridir. Bilinçaltının derinliklerinde her biri farklı yaşamların prototipi olarak kodlanmış kadın figürleri tiyatral duruşları ile su yüzeyinde yeni hikayeler yaratırlar.
100 x 130 Akrilik